Çocuklarda cinsel gelişim kimlik gelişiminde çok önemli bir aşama olarak görülmektedir. Cinsel gelişim, cinselliğin farklı boyutları olan biyolojik, psikolojik, zihinsel ve sosyal süreçlerin etkileşimi ile gelişip olgunlaşmaktadır. Aslında ebeveynlerin düşündüğünün aksine bu sürecin başlangıcı tahmin edilenden çok daha önceye dayanmaktadır. Bebeklikte genital bölgedeki farkındalık, alt ıslatma ve değiştirme esnasında ortaya çıkmaktadır. 1-3 yaş arası tuvalet eğitimi ile başlayan ve daha sonraları çocuğun motor hareketlerindeki becerilerinin artışı ile vücuda ve genital bölgeye dokunma ile cinsel ilgi, merak ve keşif devam etmektedir. 1-3 yaş arası çocuklar cinsiyet arası farklılıkları fark etmeye başladıkları gibi, vücut bölgelerini tanımaya ve bu bölgelere isimler vermeye de başlamaktadır.
3-6 yaş arası dönem ise cinsel merakın en çok yoğunlaştığı dönem olarak görülmektedir. Özellikle “Ben nereden geldim?” soruları bu dönemde anne-babaların sıkça karşılaştığı sorular arasındadır. Zaman zaman anne-babalar çocukların bu soruları karşısında ne yapmaları gerektiği ile ilgili endişe duyabilmekte ve bu soruları cevapsız bırakabilmektedir. Doğru olan, bu soruları doğal karşılayıp, çocuğun gelişim yaşı göz önünde bulundurularak, açık, net ve fazla detaya girmeden cevaplayabilmektir. Örnek olarak “Ben nasıl dünyaya geldim?” sorusuna verilecek cevaplardan biri; “Baba ile annenin tohumlarının bir araya gelmesi sonucu annenin karnındaki ufak kesecikte büyüdün ve artık dışarı çıkacak kadar geliştiğinde doktor annene yardım etti ve keseciğin kapağından dışarı çıktın.” olabilir.
Cinsel Kimlik Nedir, Nasıl Gelişir?
Cinsel kimlik; kişinin dişilik veya erkeklik algısıdır. Kişinin erkek ya da kadın olarak biyolojik varlığının farkına varması ve kabul etmesidir. 2-3 yaşlarında hemen her çocuğun “Ben erkeğim.” veya “Ben kızım.” şeklinde bir fikri bulunmaktadır. Cinsel kimlik davranışın erkeksi veya kadınsı psikolojik yönlerini yansıtır. Kişinin cinsiyeti ile cinsel kimliği çoğu zaman iç içe girmiştir. Peki, çocuk, kendi cinsine ait duygu, düşünce, tutum ve davranış özelliklerini nasıl kazanır? Kız ve erkek çocukların beden yapıları ve iç salgı bezleri bakımından doğuştan itibaren ayrı yaratılmışlardır. Bir çocuğun kız ya da erkek doğması, cinsel kimliğini kazanması için ilk koşuldur ama yeterli ve tek koşul değildir. Cinsel kimlik başta anne-baba olmak üzere aile üyeleri, öğretmenler ve yakın arkadaşlarla yaşanan sonsuz deneyimlerden köken almaktadır
Cinsel kimliğin tamamlanması ve oluşumu ergenlik yıllarında olsa da cinsel kimliğin temelleri daha çok ödipal dönemde (çocuğun cinsel gelişiminde 3-5 yaş dönemine verilen ad) o dönemin çatışmasının çözümlenmesiyle atlatılmaktadır. 3 yaşına doğru çocuklar kız-erkek ayrılığını fark edip incelemeye koyulmaktadır. Çünkü bu dönemde “merak” duygusu ön plandadır. Erkek çocuk kendisinin babaya benzediğinin, kız çocuk da anneye benzediğinin farkına varır. Ancak tek bir eksikleri vardır, karşı cinsten bir eş. Bunun farkına vardıklarında bu arayışların nesnesi doğal olarak en yakınlarında olan ve en sevdikleri bireyler olacaktır. Bu durum da kız çocuklarının babaya, erkek çocuklarının anneye yoğun bir ilgi beslemesi ve diğer ebeveyne karşı kıskançlık ve öfke duyması şeklinde gerçekleşir.
Bu süreç oldukça doğal karşılanan ve her çocukta görülen normal bir süreçtir. Ancak bunun sağlıklı olarak atlatılabilmesi ve çocuğun karşı cinsiyetinden olan ebeveyne bu ilgisinin azalması için kendi cinsiyetinden olan ebeveynle özdeşim kurabilmesi gerekmektedir. Kız çocukla annesi, erkek çocukla babası arasındaki ilişki ne kadar yakın ve olumlu ise özdeşim o kadar kolay olacak ve bu sayede cinsel kimliğin temeli atılacaktır.
Cinsel Gelişim Sürecinde Ebeveynler Çocuklarına Nasıl Davranmalıdır?
- Ebeveynler çocukların öğrenmek istediği düzeyde mutlaka cinsel eğitim vermelidir. Cinsel kimliğin farkındalığı ancak ebeveyn tarafından bilgilendirmeyle oturacaktır. Ayrıca cinsellikle ilgili sorulan sorular sonrası çocuğa utanç duygusunun aşılanması çok yanlıştır (Ör: Ne kadar ayıp böyle şeyler konuşulmaz…). Eğitim çocuğun yaşına ve anlama kapasitesine göre basitleştirilerek anlatılmalıdır. Çocuklara cinselliğin anlatılmasını kolaylaştıracak kaynaklardan yararlanılabilir.
- Çocuk cinsel kimliğinin farkına vardıktan sonra ebeveynler davranış ve tutumlarında dikkatli olmalıdır. Çocuğun yanında giyinip soyunmamalı, onun da odasında giyinmesine ve bu sırada kapısını kapamasına teşvik etmelidirler. Bu süreçte kesinlikle çıplak ve birlikte banyo yapılmamalı ayrıca birlikte uyunulmamalıdır.
- Ebeveynler çocuklarına ve eşlerine aynı hitapları kullanmamalıdır (aşkım gibi). Çocuk anne babanın sevgili olduğunu bilmelidir. Aksi halde çocuk anne ve babanın birer partner olduğunu algılayamayabilir ve dönem sağlıklı bir şekilde atlatılamayabilir.
- Erkek çocuklar baba, kız çocuklar anneyle düzenli olarak baş başa vakit geçirmelidir. Bu vakit kaliteli değerlendirilmelidir. En önemlisi erkek çocuk ve babanın yapacağı aktivite onların cinsiyetine özgü, kız çocuk ve annenin yapacağı aktivite onların cinsiyetine özgü olmalıdır. (Erkek çocuk ve babanın futbol oynaması, erkek berberine gitmesi, tamirat yapması gibi, kız çocuk ve annenin saç örmesi, kıyafet denemesi, takı yapması gibi.) Çocuğa bu süre içinde kendini özgür, rahat ve mutlu hissetmesini sağlayacak ortam sağlanmalıdır. Çünkü bu aktivitelerin pek çok yararı bulunmaktadır: Aynı cinsiyetten olan ebeveynle dostluk bağının gelişebilmesi, kendi cinsinden olan ebeveynle özdeşim kurulabilmesi, kendini özel ve önemli hissedebilmesi ve özgüveninin gelişebilmesi gibi.
Tabii ki her zaman cinsel gelişim süreci her çocuğun rahat ve ebeveynlerin sorunsuz atlatabileceği bir dönem değildir. Eğer ebeveynler cinsel eğitim vermekte zorlanıyor, çocuğun sorduğu sorulara nasıl cevap vereceğini bilemiyor, çocuk dönem içerisinde çok çatışma yaşıyor ve aile bununla mücadele etmekte zorlanıyorsa bir psikologdan yardım almakta yarar vardır. Konuyla ilgili ayrıntılı bilgi almak, destek talebinde bulunmak veya randevu talep etmek için iletişim adreslerinden bana ulaşabilirsiniz.
Klinik Psikolog
Bengisu Eğridere
YORUM YAZIN