Kardeş kıskançlığı, birden fazla çocuğa sahip olan anne-babaların sıkça yakındığı ve sık sık bu nedenle uzman görüşü almaya ihtiyaç duyduğu bir durumdur. Peki, “Kardeş kıskançlığı nedir?” ve “Kardeş kıskançlığı nasıl önlenir?”
Temelde kardeş kıskançlığı sevilen ve ilgi beklenen anne-babanın başkasıyla paylaşılmasına duyulan rahatsızlıktan doğmaktadır. kardeşle bağlantılıymış gibi gözükmesine rağmen asıl faktör çocuğun en değerli varlıkları olan anne-babanın kaybedilme ihtimaline duyduğu korkudan kaynaklanmaktadır.
Kardeş Kıskançlığının Nedenleri Nelerdir?
- Kıskançlık, çocuğun o ana kadar kendine yöneltilen ilgi ve dikkatin kardeşe yöneltilmesiyle şekillenen bir duygudur. Kardeşin doğmasıyla birlikte kendisine ayrılan zamanın azalması çocukta ebeveynlere karşı kızgınlık ve kırgınlık duygularının gelişmesine neden olmaktadır. Çocuk bununla bağlantılı olarak kendini terk edilmiş, güvensiz ve desteksiz hissedebilmektedir.
- Ebeveynlerin veya akrabaların bebek ile çocuk arasında kıyaslama yapması da kıskançlık nedenlerinden biri olabilmektedir. Çocuk bu kıyaslamayla kardeşiyle rekabete girmek mecburiyetinde hissedebilmektedir. Bunun nedeniyse kıyaslamada kendini öne çıkararak insanların gözündeki sevilebilir ve değerli çocuk imajını kazanmaya çalışmaktır.
- Ayrıca kardeşler arası yaş farkının az olması da kardeş kıskançlığı ihtimali ve oranını da artırmaktadır. Çünkü ilgi ve sevgiye ihtiyaç duyan, aylardır veya yıllardır bu doyumu alan çocuğa ilginin azalması veya yok olması çocuğu bir anda boşlukta hissettirebilmektedir.
- Kıskançlıkta cinsiyet faktörü de nedenlerden biri olabilmektedir. Ebeveynlerin cinsiyete göre belirli tercihleri varsa (erkek ya da kız çocuk isteme) ve bu doğrultuda bir kardeş dünyaya geldiyse çocuk ebeveynlerin kendi cinsiyetinden hoşnut olmadığını düşünebilmektedir. Örneğin; Çocuk kız ve yeni doğan bebek erkekse ailede erkek evlat istemişse kız çocuk erkek çocukların daha değerli ve kız çocukların daha az sevilebilir olduğunu düşünebilmektedir.
Kardeş Kıskançlığının Belirtileri Nelerdir?
- Bu çocuklar sevilmedikleri düşüncesiyle ebeveynlerden uzaklaşıp içine kapanabilmektedir.
- Bebeğin eve gelmesiyle sürekli huzursuz ve gergin olduklarından yemek yememeye ve kilo kaybetmeye başlayabilmektedirler.
- Çocukların uyku düzeni bozulabilmektedir. Gece kâbus gördüklerini veya tuvaletleri geldiğini bahane ederek ilgiyi üzerlerine çekmeye çalışabilmektedirler.
- Alt ıslatma, parmak emme gibi bebeklik dönemine ait davranışlar kardeş doğumundan sonra tekrar görülmeye başlanabilmektedir.
- Bu çocuklarda sinirlilik görülebilmektedir. Örneğin, daha önce yapmadıkları halde istedikleri yapılmadığında ağlama krizine girebilmektedirler.
- İlgiyi kendilerine çekmek için aşırı tepkiler gösterebilmektedirler. Örneğin; uygun olmayan durumlarda aşırı gülme davranışı veya aşırı hareketlilik hali gösterebilirler.
- Çocuklar kendilerine veya eşyalarına karşı saldırgan davranışlar sergileyebilmektedirler. Örneğin; kendilerine vurabilirler.
- Evden ayrılmayı reddetmeyle birlikte (örneğin okula gitmek istememe) mide bulantısı, baş ağrısı gibi fiziksel temeli olmayan psikolojik alt boyuta dayanan belirtiler görülebilmektedir.
- Çocuklar ebeveynlerinin onu sevip sevmediğini sorgulayabilmektedir. Çünkü ilginin tutarsız dağılımından ötürü ebeveynlerin sevgisinden bir türlü emin olamamaktadırlar. Bu sorgulama sözel olabileceği gibi anneyi kardeşle yalnız bırakmak istememe şeklinde de görülebilmektedir.
- Bu süreçte bazı çocuklar tepkisini anneyi sıkboğaz ederek ve bir an olsun yanından ayrılmayarak gösterirken bazı çocuklar ise anneyi reddederek ve ona karşı hırçın davranışlar sergileyerek gösterebilmektedir.
Kardeş kıskançlığını Azaltmak İçin Neler Yapılmalıdır?
- Kardeş doğumundan sonra çocuğun hayatında mümkün olduğunca büyük değişikler yapılmamalıdır. Örneğin; çocuğun odası değiştirilmemeli ya da okula başlatılmamalıdır. Çünkü bu çocuğun bu tür değişikliklerin sebebini kardeşine bağlamasına neden olacaktır.
- Yeni doğan bebeğe aşırı sevgi gösterilmesindense var olan sevgiyi ilk andan itibaren oranlı paylaştırmak çok önemlidir.
- Bunun yanında ebeveynlerin bebeğe zarar gelecek korkusuyla aşırı kaygı içeren tavırlarla bebeği kardeşinden uzaklaştırması yapılabilecek en büyük hatalardan biridir. Çocuğun bebeğe zarar vermesini engellemek için çocuğa açıkça bebeğe zarar verecek davranışlara izin verilmeyeceği anlatılmalıdır. Olurda çocuk kardeşinin canını yakacak bir davranış sergilerse sinirlenmeden onu uyarmak gerekmektedir.
- Kardeşler arası karşılaştırma yapmaktan kaçınılmalıdır. Ancak çocuğunda bir zamanlar küçük bir bebek olduğu ve aynı bakıma gereksinim duyduğu anlatılarak bebekle empati kurması sağlanabilir. Böylece çocuk kardeşin onun gibi özellikleri olan bir birey olarak algılar ve kardeşini benimsemeye doğru bir adım atar.
- Özetle burada dikkat edilmesi gereken şey ebeveynlerin iş bölümüyle iki çocuğu da aynı ilgi, sevgi ve özenle yaklaşabilmesidir. Eğer ebeveynlerin çocuklara gösterdikleri ilgi ve alaka eşit şekilde dağılırsa çocuk kendini ne sevgisiz ne de desteksiz hissedecektir.
Tabii ki bunları uygulamak her ebeveyn için kolay olmamaktadır. Özellikle çalışan ebeveynler çocuklarına nasıl davranmaları gerektiği konusunda akıllarında birçok soru işareti barındırabilmektedir. Bu aşamada ebeveynlerin hem çocuklara yaklaşım tarzlarını şekillendirmeleri hem de onlara psikolojik anlamda sağlıklı tutumlar sergileyebilmeleri için bir uzmandan görüş almaları faydalı olacaktır. Konuyla ilgili ayrıntılı bilgi almak, destek talebinde bulunmak veya randevu almak için iletişim adreslerinden bana ulaşabilirsiniz.
Klinik Psikolog
Bengisu Eğridere
YORUM YAZIN